20090505

Doğum Sancısı

Bir faça çizmeliyim etime ve bir çizik de ruhumun tam üstüne.Yarında yaşamalı insan ve sadece bir dert saklamalı içinde.Sessiz ayaklarıyla gelmeli öç,kırmızı ellerle ve unutmamalı yazgının asla bir son yazmadığını*... Saklanmalı derinlere,tüm edepsizliklerden kaçarak,tanrıdan aldığını tanrıya;hayvandan aldığını hayvana iade ederek.Bir "ben" yaratmalıyım  kendime, senin giremeyeceğin içine.Tanrı gibi istememeliyim seni ya da hayvan gibi.Yarattığım "ben" gibi istemeliyim seni. Haberim var dediğin anlarda bile aslında, çok başka  sevmeliyim seni. Kendi marşımı yaptım acılarımdan ve ıslığımla besteledim, gözyaşı mürekkebiyle yazılmış sözleri.Genizimde habersizce baltalanmış,sorulmadan götürülmüş kayın ağacının isi.Dudaklarının tadı yerine buna alışmak acıların elifi.Şeytan da öğrenirdi elifi,sevginin karşılığının tanrı dışında bir şeye secde durmak olduğunu görmeseydi.Tanrı bile aşıklarını aldatırken,ben aldanmışlıklarla kirletemem seni... Şimdi acılarımı ilmek gibi örüyorum.Ben kendime sözlerinden bir zırh örüyorum. Kelimeler kazıyorum,pişmanlık hapishanesinden kaçmak için.İçimde ve senin asla görmediğin dehlizlerimde oraya nerden geldiği belli olmayan ufacık bir larva, umarsızca kımıldamakta ve habersizsin operadaki hayalet ete kemiğe karışmakta.Değiştim... bir cümleyle aşık olabilen bir ruh için hızlı sayılmazdı tek bir hayat karesiyle birdenbire değişme.Hayallerini üstüne ört,boşvermişlikle gizlediğin beklentileri ninni yap kendine.
Doldum görmedin ve boşalıyorum bütün dünyayı hamile bırakarak...Görmüyorsun.

*Koyu cümleler,oscar wilde'ın emanetidir.

Hiç yorum yok: