20091106

Pudra


Gerektiğinden uzun bir filmin sonlarına doğru, ara ara verilen geri dönüş hikayeleri gibi geçmişe dönüyorum bazen.Siyah bir perdenin önünde selam veriyor erol evgin.Kaç kurbanın yünüyle yapıldığını bilmediğim yorganıma sarılıp soruyorum babama:biz hep böyle şehir mi değiştireceğiz baba?
Şehirler değişti, sonra şehirler beni değiştirdi. Kitaplar,filmler,insanlar...En çok da Sen değiştirdin beni.Seni severken ucuz kadınlarla yattım ben.Seni severken pahalı kadınlar tattım. Ruhu fahişe hanımefendiler tanıdım.Ruhu hanımefendi fahişeler ise hiç bulamadım. Romanlara benzemiyordu hayat.En güzel rüyaları görürken sen,ben başka kadınların sırtına 10 liralık bi rujla adını yazdım. Ama aldatmak yetmiyor aldandığını anlamaya.Ben sana aittim, başka kadınlara sahip oldukça kurtulmak yerine sana daha çok bağlandım.Hangi tenin tuzunu tatsam hep sana susadım.Sen yoktun oysa susamaktan usandım.Ne kadar hastalık varsa işte ben hepsini ucuz bir etten değil de hasretinden kaptım.
İki büyük jeton parasına yıkılan bi umut gibi,yıkılıyor inançlar.Şimdi kelimelerimle et,paramla kahkaha,hatırımla şarap alıyorum.Hep kendimden harcıyorum anlayacağın.Kazanmayı çoktan unuttum zaten.Sonbahardı,sonbaharda bi akşamüstüydü.Allahın belası bigündü.Kapandı hisseli harikaların perdesi.Bir tutam toz silkelendi sağ omzumdan.Uyu artık dedi bi ses.Bu şehir son.Artık gitmek yok.

2 yorum:

BiPass dedi ki...

"En güzel rüyaları görürken sen,ben başka kadınların sırtına 10 liralık bi rujla adını yazdım."

Godsy manyak mısın sen yha. Burayı bilmiyordum ben. 3 gündür okuyup okuyup damara bağlıyorum. Deli yazıyorsun. Aşık oldum.

godsyndrome dedi ki...

Komik olduğum kadar duygusal bi erkeğim ben :P