20110729

Kim

Gençlikte bağrı açık dolaşıyor insan,
insanlar geçiyor hayatından
üşüyor,donuyor, kat kat giyinme başlıyor tavırlarını,
yetmiyor...
en sonunda bir zırh geçiriyor üstüne,
yaralanmasına mani olacak yaralandığında bile akan kanları göstermeyecek bir zırh.Ve artık çevresinde de güçlüleri görmek istiyor.
Bir yaştan sonra rimeli akmış her kız mide bulandırıyor.Yuvarlak kalçalar yerine sağlam omuzlar istiyor kalp. İlk fırsatta kaçan değil her fırsatta soluğu sende alan...
Bir yaştan sonra anlıyor insan,anlamak uygun değil belki, öğreniyor ve öğretildikçe kabulleniyor.
Güzel kadınların ruhunun da güzel olması gerekmediğini öğrendim.Tüm o makyajın "daha" güzel olmaktan ziyade daha "sahte" olmak için yapıldığını.O süslenmelerin erkek için değil diğer kadınlar için olduğunu, dünyanın en acımasız yaratığını ancak bir kadının gururunu kırdığında görebileceğini öğrendim.
Aslında herkes kendine aşık.Su'ya bakıyoruz, kendimizi görmeye çalışıp gördüğümüz kadar aşık oluyoruz. Ama her su berrak değil,durgun değil ve daha da kötüsü belki de göreceğin suret o kadar güzel değil.
Kim olacağını öğrenmek zaman alıyor,olduğun adamı kabul etmek zaman alıyor,o adamı sevmeye çalışırken de son buluyor ömür zaten.
Ben kendimi öğrendim.Olması gerekenden daha zor oldu belki, olması gerekenden daha uzun sürdü, karşıma çıkan şey boynumu büktü belki ama öğrendim.
Şimdi geriye sevmek kaldı, başkasını değil kendimi.Olduğum adamı sevmem lazım, olacaklara şimdiden kendini alıştırmak lazım.
Anladım,ben asla sevdiğim gibi sevilmeyeceğim.
Sivri dil,ince mizah,dar ev,zeki müren,gündüz dalgın bir hoşgörü akşam çakırkeyf bir huzursuzluk, hep iş, kısa zaman,pek de kafamı kaldırmadan sıklıkla ve de mecbur olmadıkça diğer insanlara yaklaşmadan,bol kitap bol sigara,kedi, bol neşe,bol maske,büyük ego,küçük umut,hep taksit,ve sıklıkla yayan ve artık tanrıya aldırmadan eşe dosta derdimi izaha bile kalkışmadan, kızmadan hayata gülümseyenlere,çevrede rahatsızlığa yol açmadan, bünyedeki rahatsızlıkları alkole batırarak öylesine bir yaşam.
şimdi beni bana bırakın, az olun ama hep yerinizde kalın.
minnet yüzünden siyahlara dalamadan,
hasret yüzünden beyazlara koşamadan... bu şartlar altında pek de başka şans kalmıyor: elinde bir fırça her gördüğünü griye boyamaktan...

temmuzyirmidokuzikibinonbircumabirsıfıryedi.

1 yorum:

KadifeKovuk dedi ki...

gerci yorum yok ama...