20090221

Evet sana

Şekerli sesini özledim.O sesle doyduğumu sana hiç söylemedim.Baştan sona lal olan biri üzülmez buna belki ya da özlem duymaz ama satırlar kırar beni…
Yuttuğum kelimelerle doluyorum ve her doluşta başka bir insan oluyorum.Sus yine.Yine,yine,yine sus.Ben en çok asaletini seviyorum.
Sessizlik canımı yakmıyor artık,söz verişler sonra terk edişler…Ay başına söz denilen ne ayın başında, ne ortasında, ne de sonunda üstü bir türlü çizilemeyen karman çorman bir veresiye defteri gibi içim,yarın balon alınacağına inanan çocuksu umudum…Unuttuklarına ağlayan asit yüklü bir bulutum.
Bilmeden gelip,bilerek gidenler.Ağır ağır gelip,koşa koşa gidenler.Gelme şekli belli olmayan ama gideceği mutlak, negatif zamirler topluluğu.Gider hesabıma yazılamayan dudak ısırmalar,gözyaşları ve her defasında işte böyle;Parça parça,bağımsız,yarım cümleler…
Hani ben de insandım.Oysa parkın ortasında içine tükürülmeyecek heykellerden bile yalnızım.Bitmez mi sandın Tanrım?Bu inanç,bu sevgi,bu minnet sonsuz mu say’dın.
Sanırım ne sevgililerim,ne sevdiklerim,ne sen kısacası benim dışımdaki herkesim inanmadı insan olduğuma.Bu sanılgıdan dolayı özür dilerim.

Hiç yorum yok: