20090709

Dokuz

Günahlar yutuyorum senin için, ettiğim yeminlerden dönmüyorum.Belki ellerim değil, ya da dudaklarım,arasıra gözlerim...Sadakat arıyorsan,sadece sessizliğim.Ben şimdi;gece vakti mermer üzerinde yürüyen karınca kadar sessizim.
Oysa sadece bir akşamüstü istemiştim.Kokunu çalmayacak kadar rüzgar,gölgeni seyre dalacak kadar güneş.Senden sonra da ben hep seni seveceğim demek istemiştim.Şimdi gördüğüm her yüz'de,yirmiyedi ayrı dilde ve bildiğim her sözlükte adım kalleş.Öğrendim: dağlara çıkmadan, tek bir canı yakmadan da haydut sayılabiliyormuş insan.
Kahroluşlarda kayboluyorum ben,sigara üstüne sigara yakıyorum,senin yerine bile korkuyorum. Taşıyorum bazen,derdimden değil dilsizliğimden oysa herkesin acılara karnı tok.Bunca acı çekiyorum ve ne garip onca yıl olmuş elinden bir bardak çay içmişliğim yok.
Kendime bile hissettirmeden seni sevmek,hep zorunda olmak,bugün-yarın-onsene sonra- ya da tanrının zaman diye yarattığı ne varsa hepsini sensiz yaşayacak olmak.Bineceğim tüm vapurlar sensiz,tüm kafiyelerim sana ve sen sonsuza kadar hep habersiz...

Uzattım boynumu;dinim,kinim,isteğim kalmadı.Başkalarının anılarını taşıyan bir sandalye üzerinde,hatıra edinemeden ölüp gidecek bir bedenin içinde, tüm kelimelerden vazgeçiyorum artık.Yaşamak,ama rivayet birleşik zaman; birinci tekil şahıs halinde.İstemiyorum.

Hiç yorum yok: