20090810

Bir yaz gecesi rüyası



Özgen'e;

En büyük korkusu büyümekti kızın ve muhtemelen bilmiyordu; yılların onu kutsamayı ne çok sevdiğini.Hüzün toplamayı sevmiyordu belki ama hüzünler onda toplanmaya bayılıyordu. Yine de şikayeti yoktu.Dünyanın tüm acılarını çekmeyi göze alabilirdi.Ne de olsa hiç kimse ve de hiçbir şey, kendisi kadar acıtamazdı canını.Matem tutan bir karnavaldı çoğu zaman. Kusurları da vardı elbet.Yüreksel engelli doğmuştu mesela,bir türlü nefret edemiyor,intikam kelimesini anlamıyordu.Ama bunlara da aldırmıyordu.Tanrıyı emzirmeyi kabul edecek kadar çok; “anlıyordu”.Bir yaz günü “bir yaz gecesi rüyası” gibi doğdu.Ve iyi ki doğdu.Şimdi sorsak Ankara’ya,eminim o bile mutlu.

Kimsesiz bir çocuk için oksijensen eğer,
Kucağında ağladığın kadının ‘iyi ki…’ diyerek çıkardığı nefessen,
Özlemeyi bilmeyen biri, yüzünü özlemenin şaşkınlığını yaşıyorsa,
ve Atlas;bu dünyayı sırf sen içinde varsın diye sırtında taşıyorsa,
hüzünler bekleyebilir.
yani;
11 ağustos günü,
sadece sevinmek içindir.

Nice yıllara küçüğüm…

Hiç yorum yok: