20111013

Sıradan bir gün

Hoşça kalalım demişsin.Hoşça kalırsın,başka türlüsü mümkün olmaz senin için.Hoşça kalmanın bir yolunu bulursun illaki.
Hoşça kalmanın derdinde olmak benim tarzım değil,böyle bişey istemem zaten. Hoşça bir hayatçılık oynamak yerine gerçek bir hayatta yanmaya her zaman gönüllüyüm ben.Çok tuhaf, bugün sanıyordum ki sana çok kızıcağım, öfkeleniceğim, kibirleniceğim oysa telefonu kapattığım an tek hissettiğim şey korku oldu.Zihninden korktum, düşünce tarzından, etrafa bakışından...
Sadece senden değil; senin gibi olan,bakan,düşünen herşeyden korktum. Senin gibi insanlara daha evvel de rastladım ben ama bu defa çok geç gördüm,gözlerim kapalıydı bu kez.Hayat madem bir sürprizle gelmişti, sürprizi bozmamak en iyisiydi.Yine de çok şükür ki kontrollü bir hata pek de kötü bir sürpriz sayılmaz.

Bir gün bi oğlum olacak -umarım ki-
Üç-üçbuçuk yaşlarına geldiğine ondan elini ateşe uzatmasını isteyeceğim.Yedi sekiz yaşlarındayken sigaramdan derin bir nefes çekmesini isteyeceğim.On yaşına geldiğinde de eğer dolaptaki biraları bitirebilirse onu maça götüreceğimi söyleyeceğim.Ve benim elimde değil tabii ama dilerim oğlum benden daha genç yaşta senin gibi bi kızı sever.Tecrübenin en güzeli en erken öğrendiklerindir çünkü.

Bugün iyi ki konuştuk,
Ben hafifledim senle konuştuktan sonra, sen de zaten hoşsun.
Ve nihayet artık benim için yoksun.

1 yorum:

Efsa dedi ki...

Bir evladın olduğunda öyle düşünmüyorsun ama. Tanıyacaklarını hiç de erken tanısın demiyorsun. Mutluluk, gerçekten birazda cehalette saklı.