20111128

Nadir Efendi ve yalnızlıkları

Bir fırsat vermediniz ki çok seveyim.Yoksa efendim ben,ruhumu ayaklarının önüne sermediğim kimseye aşığım demedim.Sizden de az şey kalmadı hani.Orhan Gencebay'la Zeki Müren arasında, dertler derya olmuş misali kalakalmazdım önceden.Ayıp değildi belki günah da sayılmazdı ama bi güceniklik oldu kimi sevdiysem.
Şimdi kolalı gömleklerim;kahvenin,kahvaltının altına sıkıştırdığım sigaralarım,kötü rüyalarım,okumadığım kitaplarım,hayatı düzene girdiğinden düzensiz arkadaşlarını unutmuş dostlarım ve bolca zamanlarım var.  Bir yalnızlık kaldı bana Aşk'tan, bu yüzden nerde olsam hemen ordan gitmek isteyişim.
Belki bi Edip Cansever dizesinde hiç gözyaşı dökmediniz, ama'lar biriktirdiniz içinizde ve geleceği yaşayamamaktan hiç korkmadınız.Çok acı çekiyordunuz muhakkak,lükstü kuyruğu kopmuş bir kediye acımak.
O yüzdendir efendim,ben giderken siz beni görmediniz.Hazırlanmam uzun sürer oysa bir kravat bağlamak mesela haftalar alır esasında.Yine de boşlukta bulundunuz. Bu yüzden:Elimde şemsiye, -yağmurdan değil güneşten korunayım diye-giderken, nereye diye sordunuz.Başladığı gibi bitsin efendim.Bir kaç satır bir kaç kelime oyunu.
İp üstünde iki kişi biri aşk dedikçe diğeri diyor meşakkat.Bundan ötesi can sağlığı...
Saklı tutuyorum efendim benden bütün çaldıklarınızı,söylemem kimselere.Beni bir pula satışınızı.
Sanıyorum ki daha fazlasını etmiyorum.Bir değil iki değil artık sitem etmiyorum.
Biliyorum ki beni hep hatırlayacaksınız...Ben sizi unutacağım maalesef, zayıftır hafızam.Herşeye çok üzülüyorum diye, bir unutkanlık mazhar etmiş Mevlam bünyeye...
Olduğunu sandığım kadını bulucağım diye rahatsız ettim sizi bir süreyle.
Nolur beni bağışlayınız.

Hiç yorum yok: