20120911

...

Bu işler belli olmazki abi.Bakarsın yarın evlenirim.Allah yazdıktan sonra ne desek boş...
Yine insan avutuyordum.İnsanı niye avutuyordum ya da evliliğimle ben bile ilgilenmezken neden hep böyle oluyor anlamıyordum.İkimizde benimle ilgilenir gibi yapıyorduk.
Bazı işlerin besbelli olduğunu biliyordum aslında.Yarın konusunda da iki şeyi biliyordum. Evlenmeyeceğimi ve ölmeyeceğimi.Allah konusunda kifayetsizdim.Allahı düşündükçe, yazdıklarını düşündükçe allah allah dışında bir şey diyemiyordum.Mahşerde de böyle olacaktı Allah bişeyler dedikçe ben allah allah diyecektim.Sen benim yaşadığımı nerden biliyorsun ki arkadaş hangi günahlardan bahsediyorsun!Günler geçiyordu.İnsanlar bana boşver dediğinde geçtiği gibi,insanlar bana unut dediğinde geçtiği gibi,insanlar bana ne çok seviyormuşsun dediğinde geçtiği gibi, insanlar ne dediklerini unuttuğunda geçtiği gibi geçiyordu.Bi zamanların hayatımın, yüzünde durmadan değişen gölgeleri izleyerek geçeceğini sandığım gibi...
Sonra durdu bu geçişler ben tahmini 680 saat uyudum 340 öğün yemek yedim 4,5 sürahi rakı içtim, sekiz sayfa sövdüm ama hep aynı gündeydim.Ölünce bitecek güne denk gelmiştim,dün'ler yüzünden nefes de alamıyordum.
Bi bıçak aldım kendime hani seni bir daha görürsem diye.Adliye konağının giriş kapısının önünde en çok bir bıçağım olmadığına yanmıştım çünkü.Senin eline bıçağı sıkıştırıp üstüne kapaklanmadığıma yanmıştım. Yaralı bırakma beni,
ben oğluma mızıka almıştım,evi dağınık bırakmamaya alışmıştım,belediye nikah salonunun önündeki ağaca adımızı kazımıştım,allahın evliyasına adaklar adamıştım,daha sigaraya başlamamıştım,rakı pis pis kokuyordu, -yaralı bırakma beni-ben şimdi hep başka bir yerlere mi gideceğim, ben şimdi hep uzakta olan mı olacağım, ben şimdi ...
yaralı bırakmayın lan beni.

Hiç yorum yok: