20121215

müstesna

 

Sana en sevdiğimden bahsetmiş miydim bilmiyorum.Ona da böyle demiştim.Biliyor musun ben dünyada en çok seni seviyorum.O sıralar dünyada 2 milyar civarında kadın vardı sanırım 2 milyarlık bi rekabetin en üstünde olması hoşuna gider sanmıştım.Sanırım o sıralar gidiyordu da.Sonra dedim ki ona: ben sapsağlağım.Sol kolum mesela niye var hiç anlamadım.Kolsuz birini görsem utanacaktım.Ama işte sonra anladım.Sana sarılmak için zaruri bişeymiş sol kol -ki sarıldım sonra.Ben ona öyle bi sarıldım ki başka bişeye sarılmaya ihtiyaç duymadım.Sonra gitti o. Ben de camiye gittim.Allahım dedim.Onu alma, sana en sevdiklerimi vereyim.Annemi al,babamı al,kardeşimi al, ama onu alma -ki sol kolumu da al istersen ben tek kolla yine sarılırım ona.Sesi yaratanın sağır olduğunu o gün öğrendim.

O gittikten sonra kimse kalmadı bende gelen gitti.Esenboğa kıskandı lan yüreğimi haydarpaşa gıpta etti. Ben gönderdim aslında.Gitmeleri için herşeyi yapayım dedim, gitmeyen olursa başımın tacı.Taçsız kral oluşum da o günlere denk gelir.Şimdi anladımki kimseye kalma şansını vermiyeceğim, gidene kadar durmayacağım. Gitmedi lafını etme hakkını kendimden aldım ben.Zaten tevellütüm eski sene 1990 akderedeyim -ki her kenarmahalle olmayan deresiyle anılır / dükkanın birinden kızkaçıran çaldım.O gün bugündür herkesi kendimden kaçırmaktayım.Kaçın batıyor bu gemi, kaçın buralar size mutsuzluk getirir,bi rutubetli ev gibi ciğerlerinizi çürütür.
 


Ve ben sana sancılarımdan hiç bahsetmedim.Çünkü sancı nasıl çekilir bilmiyorum.Kolunu keserler kolun acır, kolun gider omzun acır, sarılamamak acıtır.Ama şimdi birdenbire,ansızın,öfkeyle olmayan koluna bıçak saplanmış gibi bi sancı neyin nesi? 
Sancımı rakıyla boğmaya çalıştım.Ateşe benzin dökmekmiş yaptığım.Sancıyı duvarlarla konuşmaya çalıştım. Ben miyim,sancı mıyım,duvar mıyım anlayamadım konuştuğum.Ah
Ben isterdim ki bu evde bir menekşeyle konuşulsun.Ben de insanım hesapta bu evde birazcık telaş olsun, yemek koksun, süt taşsın,vazo kırılsın.18 ay taksitle bişey alınsın.Taksit bitince yemeğe çıkılsın cepte para kalsın.Olmadı Ah;

Ben de istedim ki otuz yıldır tunus menekşe apartmanına girip çıkayım.Ankaranın olmayan her meyhanesinde adım bilinsin.Sizin sıkıldığınız her yer mekanım sayılsın.Sevdiğim kadınların benden olmayan çocuklarına blok flüt aldığı o kör saatlerde bile ben sarhoş olayım.Islıkla yarım saat kahır mektubu mırıldanayım.Ah;
Unutun beni, unutun adıyla çelişik arasta çarşısında gömücü yusufla rakı içtiğimi.Yaşım onaltı,gözlerim kibir, yüreğim aşk unutun o gün kendi adıma güzel bişeyler beklediğimi.Ben değmeyecek adamım,başa belayım, yalnızca güzel havalarda kapısı açılan dükkan önlerinde gelmemenizi beklemek zorundayım.Ah;


uygunsuzum ben uymam size,tamircinin sadece Saba 51 ekranlarda bulunur dediği parçayım.Ekmek parası demeyin artık ekmek bulamıyorsam kendimi yerim ben.Ah bir sus'un artık.Kekeme oldum ben dilim koptu lal oldum ben.Siz de artık  bi zahmet susun lütfen.

// Ankarada bir sabah ansızın tanıdığım bir orospu vardı.32 yaşında ve gözleri buluttandı.Kızım demişti Elif, Elif takriben sekiz yaşındaydı.O da benim gibi orospu olmasın da diye eklemişti.Ah işte bizim hayattan isteklerimiz bu kadardı.Biliyorduk işte Elif de orospu olacaktı.Elif'leri hatırla da orospularla pazarlık etme lütfen.Neyin varsa işte parası neyse vermiyor musun zaten.Ah;
Haddimi bilemedim ben.Bi haddim de yokmuş.Halimin hatrımın sorulmaması da belki bu yüzden.Bunca yıllık hukukumuz varken/Ah;
Şimdi sen parantezinde herkes nasıl da uzaksınız bana,ah kalenin bedenindeki nar ağacının altında içtiğimiz şarabı hatırla.Ah ben seni sevdiğim için şarap bile içmiştim.Bilmezdim ki sevebiliyorsan bu dünyada hala birşeyi sevebiliyorsan ispirto içip öldürmelisin içinde seven yerleri. Ah; nasıl da yanıyor ciğerim. Gösteremiyorum size ah bi görseniz susardınız başınızı öne eğer kaçar gibi giderdiniz.Ah kaderim iki dudağının arasında demiştim.Şimdi bırakırsan ilerde hiç üzülmez misin? 
Ah beni bozkırın ortasına hapsettiniz.
//
Taşlaya taşlaya taş yaptınız.Ah beni dertlere iptila,iptilalara müptela yaptınız.Ah;
biliyor musunuz beni içmeye vakti kalmayan bir alkolik yaptınız.
Sefalar sizin olsun anam babam,cefalara gidiyorum ben.Kırılmadık bi kalp kalmasın bundan sonra kaldıysa hala bi cehennem amenna koşa koşa.Ah benden cellat yapmaya kalktınız da ilk kendi boynumu vuracağımı hesaplayamadınız.
Bugün olsun o gün.Kalbine bi fotoğrafımı as.Ben hep masum kalayım.

Hiç yorum yok: