20090709

Bilmek Bilmektir

Canımın acıması gerektiğini söylüyor beynim ama hiçbir şey hissetmiyorum.Oysa ne çok severdim canımın acısını.Elimdeki tek malzeme oydu.Şampanya sarhoşlukları,anlaşılmanın hoşnutluğu,sevmenin mutluluğu ya da sevilmenin huzuru veyahut herhangi bir şeyin gururu. Birbiriyle asla çakışmayacağını okulda defalarca öğrendiğim paralel çizgiler gibiydim bu hislerle. Benim tek hissedebildiğim kaburgalarımın arasında hissettiğim sıcaklık,pişmanlık,yalnızlık, çaresizlik vb. birbirine benzer kahroluşlardan oluşan yekününe acı dediğim histi.Şimdi o yok. Beynim söylüyor evet:burda üzülmelisin,şimdi zırıl zırıl ağlamalısın,köpek gibi yalvarman gerek şu anda... oysa ben sadece seyrediyorum.
Bazen kendimi vitrindeki bir manken gibi düşünüyorum ve yine de çok canlı olduğuma karar verip o mankeni tabuta yatırıyorum sonra musallaya sonra mezara.O kadar çok ölüyüm, ölmüşlüğüme inat edecek canlı.
Kıskanıyorum seni,umursuzluğunu kıskanıyorum,neşeni,aldırmayışını.Kendime kızıyorum ya da kızdığımı sanıyorum.Boşlukta geçiyor günlerim.
Tost yapacak kadar kıymet vermiyorum kendime,kaşar-ekmek yalnızlığında geçiyor günlerim. Artık zerre kadar zevk almadığım ama sırf vücudumun canına okusun diye kullandığım sigaram...sessizlik,boşluk...
Hiç'ler bıçak gibi kesiyor hayatımı.Hiçkimse olamadım,hiçbiryere gidemedim,hiçbirşey çare olamaz bana.Korkuyorum,ne olacaksa olsun diyecek kadar çok korkuyorum.

1 yorum:

Maryjade dedi ki...

yeni bir SEN'e doğru dönüşüm kıvranışları bunlar.. hırpalayıcı,yorucu çoğu zaman ama sonu güzel olacak olan... değer!..