20110419

199/M

Başlık kadar yazı yazmışım bu blogda,kaçı yayınlanmış halde bilmiyorum.Her zaman sevgilim okuyormuş gibi yazdım.Canı yansın istedim belki.Her yola sürmek istedim,her şeyi söylemek istedim, benim için herşeyi yapsın istedim.Yapmadı-lar doğal olarak.
Çok sevmek ve güzel sevmek farklı şeyler...Kimileri çok sever,ne zaman sevmek lafı geçse kendisinin sevebildiği kadar sevgi görmek ister.Kimileri güzel sever,dışardan bakıldığında mükemmel gözüksün ister.Sorgulanmasın,sadece kurgulansın.
Ben hep çok seven tarafta oldum.Şanslıydım daha onbeşimden,kaybedicek hiçbişeyim kalmamıştı.Bu da bana kendimi hoyratça kullanma imkanı verdi.Çok başarılı bir hayatım olmadı,çok kazançlı,çok planlı. Çok olarak yapabildiğim tek şey sevmekti sanırım.
Ben severken hep saçmaladım,hep kırdım,hep bunalttım.Bunları yapmaya hakkım var sandım.Belki de hala sanıyorum.Kim "Çok seviyorum"  dese,hadi bakalım diyorum.Yaz günü odama giren sinek bile daha ısrarcı çıkıyor çoğunlukla.Komik aslında insanı ağlatacak kadar komik.
Sanırım bu biraz da benden kaynaklanıyor.

Ben o adam değilim sanırım.
Uğrunda her şey yapılacak adam değilim.
Bir ömür sevilecek adam değilim.
Hiç kimsenin çocuğunun babası değilim.
Hiç kimsenin en sevdiği...
Herkese karşı,herşeye rağmen... denilecek adam değilim.

İşte böyle Angela.Bir gün kendini kiraladığın bir evde tek başına,yirmidokuz yaşında buluyorsun.Asla düşünmediğin,asla istemediğin ve asla sevemeyeceğin işine gitmene beş saat kalmışken... Uyumak yerine bir kadını düşünürken.Bir kadın düşünürken aslında kaçını düşündüğünü sen bile sayamıyorsun.Bir gün bir vakit ki genelde sabaha karşı oluyor,gidiveriyorlar.Ve sanırım hep tek başlarına gittiklerini sanıyorlar.Oysa benden sevgilim gidiyor, karım,yarınlarım: kendileri gibi kokmasını istediğim çocuklarımı da alıp gidiyorlar.Neyi götürdüğünü bilmeden gitmek çok zalimce.
Ne oluyor biliyor musun Angela?Sevmeye korkuyorsun.Gelenin gelmiş olması tesadüf,kalması sadece bir zaman meselesi oluyor.Ne kadar kalır ki,hadi biri olsun şaşırtsın beni.Bu cümleyi ne zaman kursam kendimi kandırıyorum Angela.Zira hiçbişey şaşırtamıyor beni.

Biri dışında hiçbiri önemli değil Angela,hiçkimse derdim değil.Hiç bişey umr'um değil. Heyecan duyduğum bişey yok,ya da beklediğim.Kimsenin hatrı kalmadı.Minnet'ler dersen; kaderimi kabullenerek ödüyorum işte,gün gün, taksit taksit.Ve ağlayamıyorum Angela.Bazen ansızın geliyor herşey,buz gibi oluyor içim.Böyle olmamalıydı diyorum.Ben,onlar,bizler,işim,evim,hayatım,böyle olmamalıydı.Ama maalesef bazılarımız için hayat böyle Angela.
Bizim yaşadığımız yer dünyanın en güzel memleketi olamıyor maalesef, ve kahvaltılar hep sigaradan ibaret kalmak zorunda ve biz asla istediğimiz gibiveçok gülemeyeceğiz ve hep başkalarının çocuklarını seveceğiz ve ayakkabısını bağlamayı öğretemeyeceğimiz kadar dar zamanlarda.Dolabımızda eksik kalıcak hep bir şişe süt ve hiç tok-iş olsun diye-mecburiyetten sevişemeyeceğiz Angela.Vampir gibi hissediceğiz, taze ama tanımadığımız bedenlerde...

Ben sevgilime doğumgününde bir avuç menekşenin içinde "keşke doğduğun günden beri geçen tüm günler sana benzese" diyemedim mesela.Hiç bir sevgilime /pişman etmez dediğime/ diyecek kadar güvenemedim,ben sevgileri hep kağıtlara sakladım.Hangi kulağa fısıldanmışsa Cemal Süreya ya da hangi sırta el yazımla Özdemir Asafın bir mısrası yazılsa çekti gitti.Bilmedi Angela, Özdemir Asaf benim yarın deyişimdi ve daha kötüsü; bilse önemser miydi Angela? Bizim "yazlık" akşamlarımız,mangalda balıklarımız,burjuva sosuna bulanmış dostluklarımız ve hoş anılarımız hiç olmadı,olmayacak ve hangi cümlemizi,hangi sevdamızı,hangi umudumuzu verirsek verelim biz hep borçlu hayat hep alacaklı kalacak ve Kırklı yaşlarımız  hemotoloji bölümünde orospununçocuğu doktorlara yalvarmayla geçmezse eğer kendimizi şanslı adledeceğiz.Sıyırıp geçecek hayat,ölsek bile yağmurlu bigünde defnedileceğiz ve niye yaşadığımızı hiç bilemeyeceğiz.

Yüzdoksandokuz yazı Angela,seçme şansım olsa sevgilim bu yazıyı okusun isterdim.
Belki hepsi
Belki yarısı
Bilemem artık ne kadarı onun günahı...
Ne hale geldim/getirildim bilsin isterdim.

Yirminisanikibinonbirçarşambabirkırkdört.

3 yorum:

fatosh dedi ki...

oyy ne dokundu bu..

Adsız dedi ki...

sen bunu dün gece mi yazdın inanılmaz gerçekten düşünüyorum da ben sıcacık ewimde, yatağımda yatarken biri bu duyguları o aynı zamanda yaşıyor çok acımasız...

Nevruz dedi ki...

ben okurken bu kadar bam telime dokunduysa, ya yazarken daha da fazla yaşattığıyla; Angela ah Angela!